HABERTÜRK

Biraz gülelim


29 Haziran 2014

Haber şöyle, “Avrupa Birliği (AB) ülkelerine vizesiz seyahat için geri sayım başladı. AB’nin şart koştuğu ve geçtiğimiz aralık ayında Ankara’da imzalanan geri kabul anlaşması, Meclis onayından geçti.

Süreçte herhangi bir sorun yaşanmazsa en geç 3 buçuk yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Avrupa’ya vize zorunluluğu kalkacak. Ancak bu kaçak göçmenlerin geri kabulü şartına bağlandı.

Anlaşmaya göre, bir üçüncü ülke vatandaşı, Türkiye üzerinden kaçak yollarla Avrupa’ya giderse ve yakalanırsa, AB ülkeleri bu vatandaşı Türkiye’ye geri gönderebilecek. Türkiye de bu anlaşma gereği bu kişiyi kabul etmek zorunda olacak.

Kaçak göçmenler ülkelerine gidinceye kadar Türkiye’de barınacak.

Türkiye ayrıca, sınırlarda kontrol ve gözetimi artıracak. AB, en az 3 yıl boyunca Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini kontrol edecek.”

YOL HARİTASI

Haberi ilk duyduğumda kulaklarımı tam bir yelkenli misali açtım. Çünkü “Vize “ kelimesi beni hep mutlu eder. Fakat haberin tamamını dinleyince omuzlarım çöktü.

Hele bir de sonlara doğru AB’nin en az 3 yıl boyunca Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda Türkiye’yi mercek altına alacağını duyunca başladım gülmeye.

Ya biz hala burnumuzun dibinde, yarım saat uzaklıktaki Yunan adalarına (Sakız, Midilli,Kos vs...) vizesiz gitmeyi başaramamışken, bu kadar şartı şurtu yerine getirip Avrupa’ya vizesiz gidecekmişiz, öyle mi? İnandınız mı?

Bakın bu katı bir denetim mekanizmasına bağlı olan “yol haritası” yıllardır konuşulmakta. Yani bizlere (her yaz başı yani tatil sezonu geldiğinde) sunulduğu gibi bugün gelişen bir olay değil.

VİZE MUAFİYETİ

Bütün bu koşulların karşılığında unutmayalım ki Türkiye; belgelerin güvenliği, göç ve sınır kontrolü, kamu düzeni ve güvenliği ile temel haklar konusunda çok sayıda adım atmak durumunda kalacak.

Belgede, “vize muafiyetine giden sürecin hızının Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı olacağı” (beni çok güldüren) vurgusuna yer verilmesi ise zaten bu sürenin belirsizliğini hatta neredeyse imkansızlığını ortaya koyuyor.

Bu arada Türkiye’nin atması gereken adımlar sadece yukarıda saydıklarım değil. Bizlerin görmediği bilmediği geniş kapsamlı tam 79 madde var . İşte bir örnek.

ULUSLARARASI KORUMA

1Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Türk topraklarında görevini tam anlamıyla ve kısıtlamalara maruz kalmaksızın yerine getirmesi.

2Mültecilerin statüsünü belirleme prosedürlerine yönelik özel bir birim oluşturulması.

3Mültecilerin ve sığınmacıların uygun şekilde kabulü ve haklarının korunması için gerekli kaynağın sağlanması.

4Avrupa Polis Birimi (EUROPOL) ile Operasyonel İşbirliği Anlaşması imzalanması ve uygulanması.