Fanatiklik kavramını sık sık tartışır gündeme getiririm. Fanatik ne demektir? “Bir şeye tutkuyla coşkuyla bağlı olan kimse....” Tanımlamanın buraya kadar olan kısmında ben de hem fikirim.
Hatta örnek vermek gerekirse; Ben fanatik bir Karşıyaka taraftarıyımdır. Ama “Fanatik “tanımlanmasının bir de devamı var; “Bağnazlık derecesinde bağlı olan kimse.... İnat ederek, kavga ederek, kendisine faydası olmadığı halde taraf tutan. “Örnek; Kendini bilmez bir fanatiğin Fiba Euro Challenge-Cup’da sahaya attığı pet su şişesi. Sonuç; Pınar Karşıyaka sırf bu fanatikler yüzünden alacağı kupayı verdi...
KÖTÜ TOHUM OLMAYIN!
Fanatiklik ne yazık ki sporda, partide insanların arasına nefret tohumları salınmasına neden oluyor. Oyuncular para kazanırlarken, fanatik insanlar dışarıda birbirini yiyorlar ya da öldürüyorlar. Kendimi bildim bileli olayın bu aşamasını bir türlü kavrayamadım. Nasıl bir akıl, nasıl bir hırs veya mantık devreye girer anlamak mümkün değil. Fanatikliğin sınırlarını aşan bu bağnaz tipler çevreye verdikleri zarar kadar takımlarına da zarar verdiklerini ne yazık ki hala görememekteler.
Bağnaz bir fanatiğin sahaya attığı su şişesinin Pınar Karşıyaka Basketbol takımının başına aştığı dertlere bakın; 17 sayı öndeyken sahaya atılan pet su şişesi yüzünden maç 5 dakika durdu. Moraller bozuldu ve Ruslara maçı hediye ettik. 600 bin liralık gelir uçtu gitti... Maddi sıkıntılar içinde ki klüp FİBA yetkilileri tarafından ceza alma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Oyuncuların emekleri boşa gitti... İşte Karşıyaka’yı sevdiğini zanneden bir holigan ile ona ait su şişesinin sonucunda yaşananlar... Hırs ve tutkuyla takımına bağlı olduğunu zanneden bu kendini bilmez bugün ne hissediyordur dersiniz?
KAF-SİN-KAF
Pazar günü yazmış olduğum “Karşıyaka’ya Turist mi Oldum? “ başlıklı yazıma okurlarımızdan ve Karşıyaka taraftarlarından o kadar çok e-mail geldi ki keşke hepsine burada yer verebilme olanağım olsaydı. Yazımda, Avrupa Challenge Kupası maçları adına Karşıyaka Spor tesislerine asılmış olan pankartların birinden bahsetmiştim.
Pankartta Kaf-Sin-Kaf logosu Arapça yazılmıştı. Hem kendi adıma hem de Karşıyakalılar adına gelen tepkileri köşemde dile getirdim. Yetkililerden gelen açıklama ise şöyle oldu; “Kulübün ilk logosudur ve 1912’de henüz harf devrimi yapılmamıştır.100 yıl etkinlikleri nedeniyle çıkarılan formalarda da kullanılmıştır.Hatta 100.yıl etkinlikleri kapsamında yapılan rozetlerde de kullanıldı.”