HABERTÜRK

Benim Cumhurbaşkanı adayım


07 Mayıs 2014

Belli oldu ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, yani tam üç ay “Cumhurbaşkanı kim olacak?” tartışmaları ile yatıp kalkacağız. Herkes kendine göre kendi Cumhurbaşkanı adayını tarif ediyor.

Bugün ben de kendi adayımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Hakkındaki bilgileri internetten bulmanız mümkün.

Ama sizi zahmete sokmadan kendim hatırlatma yapayım. Ne de olsa benim adayım...

1963 yılında Tarsus’ta dünyaya geldi. (Yani benden sadece 4 yaş büyük)

1981-1986 arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yükseköğrenim gördü. Evli ve iki çocuk sahibi.

Bir süre serbest avukatlık, daha sonra kamu avukatlığı yaptı. 1994’te yargıçlık mesleğine geçti. 2001-2011 arasında Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nde tetkik hakimi olarak görev yaptı. 2007’de “Hakaret ve Tehdit Suçları” adında bir kitabı yayınladı.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) kurucu üyesi. Birliğin Genel Sekreterliği’ni ve 15 Kasım 2009-10 Mart 2011 tarihleri arasında başkanlık görevlerini yürüttü.

Milletvekili adayı olmak için 2011’de yargıçlık görevinden ve YARSAV başkanlığından istifa etti. 12 Haziran 2011 Seçimleri’nde TBMM 24. dönem Ankara Milletvekili seçildi.

29 Haziran 2011 tarihinden 26 Haziran 2013’e kadar CHP Grup Başkanvekilliği yaptı. 2014 yılında ‘Beni Susturabilecek Tek Şey’ adlı kitabı çıktı.

Ve gerçekten de onu çok az şey susturabiliyor.

O güzel ve modern bir kadın.

O bir Cumhuriyet kadını...

Adı Emine Ülker Tarhan. İşte benim Cumhurbaşkanı adayım!

 

İzmir’de Hıdırellez...

Bir Hıdırellez’de daha İzmir’de olamamanın hüznünü yaşadım. Pazartesi akşamı tipik bir Karşıyakalı coşkusuyla beni arayan annem “Ayşem Karşıyaka’daki Hıdırellez coşkusunu, sahili görmeni isterim. Dur hemen resimleri çekip sana göndereyim” dediğinde ne yalan söyleyeyim içimi kıskançlık kapladı.

İstanbul’da ya da Türkiye’nin diğer şehirlerinde Hıdırellez kutlanmıyor mu? Tabi ki kutlanıyor. Ama hiç biri Karşıyaka’da ya da İzmir’in sokaklarında kutlananların zevkini bana veremez. Karşıkaya sokaklarında gece yarılarına kadar tur atmalar, ateş üstünden atlamalar... Hepsi ama hepsi kendi memleketimde güzel. Hıdırellez sizlerin de bildiği gibi iki kardeş olan Hızır ile İlyas’ın yer yüzünde buluşma günü olarak kabul edilir.  İstanbul’da evde kös kös oturuyor olmama rağmen ben de dileklerimi yazdığım kağıdı, gül dalına asmayı ihmal etmedim. Bir sonraki Hıdırellez’de evimde Karşıyaka’da olmayı diledim...