PKK yol kesti... Kimini kaçırdı, kimilerini şehit etti.
Memura, emekliye ancak sadaka oranında sayılabilecek zam yapıldı.
Paşalar tutuklandı.
4+4+4 yasası yürürlükte. Ama eğitimciler dahi yeni kayıt dönemi yaklaşırken uygulama hakkında bilgi sahibi değil.
3. köprü ihalesi tamamlandı.
Ve... Daha niceleri...
Bütün bu olaylar, haberler geçip giderken ülke bir tek şeye kilitlendi: Vajina monologları...
Son günlerde iyice çığrından çıkan kürtaj ve sezaryen tartışmalarına bildiğiniz gibi önce isyan ettim; “Kim, nasıl, ne hakla benim vücuduma karışabilir?”
Ardından tartışmaları dinledikçe çıldırmaya başladım.
Kadın olarak isyanımı dile getiremediğimden, yanınızda olduğumu bilmenizi istediğimden yazdıkça yazdım.
Yazdıkça daha da yazdım...
Fakat ne benim isyanım ne sokaklara dökülen ve benim gibi düşünen binlerce kadının isyanları sonuç verdi.
Sanki bir anda görünmez olduk.
Kimse bizi görmüyor, duymuyor, konuşturmuyor...
Hatta konuşana, isyan edene sokaklarda darp uygulanıyor.
Ve dün, sizlere köşe yazımı yazmak üzere bilgisayarımın başına oturduğum esnada ekranda canlı yayında (erkeklerle dolu dişi bir sineğin dahi bulunmadığı bir salonda) Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in konuşmasına dikkat kesildim.
“Anne karnındaki ceninin hayat hakkı vardır. Kürtajı sadece bir kadın meselesi olarak görmek haksızlıktır. Kürtaj insan yaşamına son vermek demektir.”
“Kürtaj, haram ve cinayettir. Çocuk düşürmek ve aldırmak, gebeliği önleyici tedbirlerden değildir. Çocuk aldırmak cinayet hükmündedir.”
“Eğer kadının karnında cenin varsa ‘Vücut benim değil mi? Ben karar veririm’ diyemez.”
Bu konuşmadan aklımda kalan ve hiç aklımdan çıkmayan yukarıdaki cümleler beni iyice umutsuzluğa sürükledi.
Çırpınışlarımız gerçekten boşunaymış.
Meğer bana ait olduğunu zannettiğim vücudum, bana ait değilmiş. Bu gerçeği idrak etmem sanırım biraz zaman alacak.
Kabullenebilir miyim?
İnanın şu an hala şaşkınım.
İçim isyanla dolu.
Diyanet İşleri Başkanı’nın konuştuğu salonda neden hiç kadın yoktu?
Yoksa bizleri temsil edenler de görünmez olmayı kabullendiler de bizim mi haberimiz yok?
Hey...!!! Orada kimse var mı? Beni görebiliyor musunuz?