Lütfen 9 Kasım 2010 tarihli yazımı bir kez daha okuyun. Ve çok değil yazımın üstünden 24 saat geçmeden inanılmaz ama gerçek bir olay yaşandı.
Yazımın başlığı aynen şöyleydi; Atatürk’ü beğenmeyenlere en güzel dersi kim verdi?
Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün verdiği resepsiyon tartışılırken ben sadece Diyanet İşleri eski başkanı Ali Bardakoğlu’nun sözlerinin etkisinde olduğumu sizlerle paylaşmış, konu hakkındaki düşüncelerimi kaleme almıştım.
Diyanet İşleri eski başkanı resepsiyona gitmeme nedenini şu cümleler ile açıklamıştı: “Atatürk’ün verdiği önemi kimseden görmedik, o yüzden resepsiyonlara katılmıyorum.”
1924 yılında protokolde 3’üncü sırada yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı 2010 yılında protokolde 52’nci sırada yer almakta. Bu durum belli ki Sayın Bardakoğlu’nu yıllardır rahatsız ediyordu.
Hele bir de dinimizin bu kadar ön plana çıkarıldığı, Atatürk’ün dinsizlikle suçlandığı bir dönemde Bardakoğlu’nun bu rahatsızlığını dile getirmesi kadar da normal bir durum göremiyorum. Ama içinden geçtiğimiz dönemde hiç bir hadise normal gelişmediği için bu durumda da beklenen son geldi.
AK Parti hükümeti bir anda, Kürt ve Alevi açılımına beklediği desteği vermeyen Prof. Ali Bardakoğlu’nu, yaklaşık sekiz yıl sürdürdüğü Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden aldı. Hükümetin gerekçesi ise son derece ilginç, “Sekiz yıl bir görevde kalmak için yeteri kadar uzun bir süre. Değişiklik şart.”
Hani bir laf vardır; “Özrü kabahatinden büyük” diye... sanki o misal. Eski Diyanet İşleri Başkanı benim bildiğim çok uzun bir zamandır “Kürt ve Alevi “ açılımına destek vermemekte. Yani bu bugüne has bir durum değil. Ama Cumhurbaşkanı’nın 29 Ekim resepsiyonuna katılmama gerekçesi ile ilgili sözleri o kadar taze ki...
Bu cümleler öyle bir yankı yarattı ki... Kimse ne Kürt ne Alevi açılımı üzerinde durdu. Konu sadece Diyanet İşleri Başkanı’nın, “Atatürk’ün verdiği önemi kimseden görmedik, o yüzden resepsiyonlara katılmıyorum” sözlerine takıldı kaldı.
Efendim ne demişler; Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış...
Devir üç maymun devri.
Görmüyorum, duymuyorum, işitmiyorum..!