Başbakan Erdoğan'ın "Ben de Kunta Kinte'ydim" sözlerinden sonra merak konusu olan Kunta Kinte aslında bir roman karakteri... 1980'li yıllarda TRT kanalında yayınlanan 'Kökler' dizisinin ezilen zencisi Kunta Kinte herkes gibi yıllarca bizim aileyi de yayın saati geldiğinde ekranlara kilitlemişti.. Kunta Başbakan Erdoğan'ın 'Ben de Kunta Kinte'yim' demesiyle bütün köşe yazarları kaleme sarıldı. Ben ise önce bu benzetmeyi hazmetmeye çalıştım. Herhalde diğerlerinin jetonu 'cuk' diye düşerken benimki köşeli 'culuuuk' diye düşüyor. Yani konuyu ele almam biraz uzun sürüyor. Nedenine gelince: Herkes gibi karşı saldıraya geçmeden önce kendi kendime önce "Acaba ne demek istedi?" diye düşünüyor, ardından da empati yapmaya çalışıyorum. Sonra sıra konu hakkında köşe yazımı yazmaya geliyor.
ABD'DE ANITI BİLE VAR
Çünkü bu köşeler bizlerin tapulu malı değil. Köşe yazarları olarak görevimiz halkımıza içimizdeki anlık öfkeyi kusmak değil, doğru ve mantıklı olanı yazarak, araştırarak yol göstermek, aydınlatmak olmalı. Kunta Kinte 18. yüzyılda Gambia'dan Amerika'ya getirilen 98 köleden biridir. Kuşaklar sonraki torunlarından Alex Harley'in 'Roots' adlı kitabı yazmasıyla tanınmış ve dizi ülkemizde de 'Kökler' adıyla gösterilmiştir. Hatta ABD'nin Annapolis şehrinde Kunta Kinte'nin anısına dikilmiş bir heykel vardır ki dünyada gerçekten yaşamış ve köle olarak kullanılmış bir Afrikalının adını taşıyan ender anıtlardan biri olma özelliği taşımaktadır.
ONUN AMACI NEYDİ?
Kunta Kinte vatanında kendi halinde bir avcı iken köle edilen, hayatı boyunca da köleliğe karşı mücadele eden karakterin adı olma özelliği taşımakta. İşte bu noktadan yola çıkarak Başbakan'ın sözlerini değerlendirmeye çalıştım. Kimi köşe yazarları "Böyle Kunte Kinte'ye can kurban. Çocuklarının gemicikleri, serveti olan Kunta Kinte hiç görmemiştik" dese de, sakin sakin birkaç günlük düşünmem sonucunda Başbakan'ın aslında "Kunta Kinte" benzetmesi ile ne demek istediğini çözdüm. Başbakan, bir zamanlar köle olup, hayatı boyunca da köleliğe karşı mücadele etmiş olan Kunta Kinte misali kendi mücadelesini vermekte. Yani bir zamanlar milli görüşcü olan, kendi partisini kurduktan sonra da tabanını oluşturan milli görüşe hakim seçmeni için, Atatürk'ün reformlarını destekleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve kanunlarına karşı mücadele veren savasçı..