HABERTÜRK

Ben bu Ticaret Kanunu’nu pek sevdim


10 Temmuz 2012

Günlerdir hangi ortama girsem en sevdiğim konu tartışılmakta. Ve her tartışmanın sonu da mutlaka beklediğim gibi, yani masadaki evli çiftlerden birinin söylenerek masadan kalkması ile sonuçlanıyor.

Bildiğiniz gibi 1 Temmuz itibarıyla resmen yürürlüğe giren Yeni Borçlar Kanunu’nun bazı maddeleri ile ilgili tartışmalar sürerken 584. madde hemen her ‘ev’de gerginlik yaratmış durumda.

Buna bizim ev dahil...

Şaka yollu da olsa dün akşam aynı konunun tartışıldığı bir arkadaş ortamında “konu hakkında eşime hafifçe dokundurmamla” masadan tartışarak kalkan çift az daha biz olacaktık.

Söz konusu maddeyi sizlere hatırlatayım; Bu maddeye göre eşlerden birinin kefil olabilmesi için diğerinin ‘yazılı rızası’ olması gerekiyor.

Bu durum ticari şirketler için de geçerli. Şirket ortağı olan eşiniz bankadan kredi almak ister ve banka da kendisinden şahsi kefalet isterse, eşiniz sizden yeni Ticari Kanunu’na göre “yazılı rıza” almak zorunda.

Tabi yetkili makamların Türk milletinde göz ardı ettikleri bir durum daha var. Ve eminim ki bugün eşlerin arasını açan bu durum yarın şirket ortağı dostların arasını da açacak. Nasıl mı? Çok basit...Türk milletinde şirket ortağı olup eşleri çok iyi anlaşan kaç Limited veya Anonim Şirket sahibi vardır dersiniz?

(Bu hesaba ortak şirket kurmuş olan kardeşlerin eşlerini de dahil etmeyi unutmamanızı önemle tavsiye ederim. )

Yasa resmen yürürlüğe gireli daha 1 hafta olmuşken, iş hayatının çeşitli sektörlerinden sesler yükselmeye, aile içi tartışmalar yankılanmaya başladı bile...

Kefillik için eşten izim alma zorunluluğu Türk erkekliğine sığar mı?

Bana göre sakıncası yok... Ama batıdan doğuya doğru çok fazla ilerlemeye gerek duymadan emin olun ki boşanmalar ve evlilik anlaşmaları artar. Hele hele eşi ile arası açık olanların, ayrı yaşayanların vay haline...

Ülkemizde her geçen gün artan kadın ölümleri ve aile içi şiddet artışı adına buyrun sizlere geçerli bir neden daha...

Bakalım önümüzdeki yıllarda YTKÖ VE YTKS (Yeni Ticaret Kanunu Öncesi ve Yeni Ticaret Kanunu Sonrası) olarak kadın ölümlerini oranlamak zorunda kalacak mıyız?