HABERTÜRK

Ben anlamaz oldum


15 Şubat 2012

Davası dün Silivri’de görülmeye başlanan Aziz Yıldırım, dava öncesi mahkemeye mektup yazmış; “Beni değil Fener’i yargılayacaklar! Mücadelemiz zulüm ve zalimlerle.

Konunun ne olduğunu bilmeden bu cümleleri okuyanlar Fenerbahçe’yi spor klübü değil de önemli bir siyasi parti zannedebilir.

Hani iktidar yanlıları, güçlenip gelmesi muhtemel siyasi bir partiyi imha planları yapar, partiyi içerden bombalayıp seçimlere girmesine engel olur ya da baraj altında kalacak duruma getirir; siyasi arenada sıkça yaşanan sanki o durum...

Peki hal öyle değilse kim, neden Fenerbahçe gibi bir spor kulübünü yok etmek istesin ki?

Yaşananlar karşısında taraftara paye biçmek, taraftarı olayların içine çekmek bana kalırsa son derece yanlış, hedef saşırtan, yanıltıcı bir taktik.

Tuttuğu takımın maçlarına gidip karda kışta kıyamette atılan gollere sevinmek, yenilen gollere üzülmek dışında taraftarların kulüp yöneticilerine, kulübün idaresine ne gibi bir yaptırım gücü olabilir?

Fenerbahçe’ye gönül vermiş olan aynı taraftar, dün sert hava şartlarına ragmen Silivri’deki duruşmalar için Fenerbahçe çadırı kurdu. Koskoca bir alan Fenerbahçe kamp alanına çevrildi.

Ben anlamam bu oyunlardan. Ama sanki organize işler bunlar... Filler tepişir, çimenler ezilir misali...

Küçük haber; şehitler

Daha düne kadar manşetten verilen şehit haberleri yine ekranlarda 10’ar saniyelik, yazılı basında ise küçük puntolarla yazılan haberlere dönüştü.

Tarihi şike davası, kişiye özel kanun maddelerinin çıkarılması, Sevgililer Günü, Grammy ödülleri, Whitney Houston’ın ölümü, casus haberleri, MİT krizi, Başbakan Erdoğan’ın ikinci operasyonu, Türkiye’de işlemeyen hukukun tartışılması, Başbakan’ın hasta yatağında Bakan’la görüşmesi, Türkiye’nin ilk yüz nakli yapılan hastasının fotoğrafları...

İşte son iki günlük gazete manşetleri ve en büyük puntolarla yazılan haberlerden seçmeler.

Şırnak’ta Irak sınırının sıfır noktasında eylem hazırlığı yapan PKK’lılara yapılan operasyon ve bu operasyonda şehit düşen Kıdemli Üstçavuş Murat Bayram ve Uzman Çavuş İbrahim Kurt’un haberleri ise birkaç büyük gazetede ana sayfada en ücra köşede küçük puntolarla yazılmış.

Anlayamıyorum...

Türkiye’nin en önemli gündem konuları neye ve kime göre ayarlanıyor? Şehitlerimizin haber olma kriterleri hangi olaylar karşısında manşetten verilebiliyor?

Şehit sayısına göre mi manşet haber olabilmekteler?

Manşetlere kimler, hangi kriterlere göre karar vermekteler?