HABERTÜRK

Başörtülü aile danışmanı


28 Mayıs 2011

Gündem ve günlerimiz o kadar yoğun geçiyor ki, köşe yazarı olarak hangi konuya el atacağımı şaşırdım. Tamda bu sırada burnumun dibinde birçok vatandaşımızın hayatını karartan bomba patlamaz mı?

Patlamaya hayatımda hiç bu kadar yakın olmamıştım.

Hala gözlerimin önünden yaralı vatandaşlarımızın caddeye yayılmış olan kanları ve tazyikli su püskürterek temizlik yapmaya çalışan belediyeye araçlarının görüntüsü geçmekte.

GÜNDEME DÖNELİM

Bütün bu çirkin olaylar yaşanırken meydanı boş bulan başörtülü bir aile danışmanı hem kendine prim yapmak hem de çirkin fikirlerini ortalığa yayabilmek adına saçma sapan düşüncelerini yüksek sesle dile getirir olmuş.

Başı türbanlı aile danışmanı, “Bir erkek ve çok eşli aile modeline geri dönmek” anlamına gelen düşüncelerini söylemekle kalmamış, bir de haklılığını kanıtlamak adına aldatılan kadınları örnek vererek, zihni sinir fikirlerini savunmaya devam etmiş. İşin en garip tarafı ise Sibel Üresin adlı bu şahıs iktidar partisinin AKP’li belediyelerinde konuşmacı olarak görevlendirdiği bir uzmanmış.

Belediyelerin basın danışmanları gelen tepkiler üzerine kendisinin ücret almadığını, gönüllü olduğunu söylemişler.

Bu gönüllü başörtülü aile danışmanı, belediyelerin izni ile kültür merkezi salonlarında kadınlara hitaben yaptığı konuşmalarında; “1 erkek, cinsel gücü yerindeyse ve para gücü elveriyorsa, 4 kadınla imam nikahı ile evlenebilsin. Kadınlar aile saadeti için buna razı olsunlar” derken, Kuran’dan ayetlerle de örnekler vermekte ve bunu müslümanlığın gerekçesi gibi göstermeye çalışmakta.

Ah... Keşke bir de okuduğunu anlayabilme yeteneğine sahip olsaymış. Ama kabahat bu kadını araştırmadan meydanlara, salonlara salarak halka konuşma yaptıranlarda.

HERKES SESSİZ KALMIŞ

Siyasetin en çirkin halinin yaşandığı şu günlerde, ortalığa dökülen erkek siyasetçilerin kasetleri herhalde bu aile danışmanına “İşte tam zamanı. Şimdi çok eşliliğin gerekliliğinden bahsetmeliyim” deme ihtiyacı duyurdu.

İyi de ben dahil birçok kesimden bu başörtülü aile danışmanının sözlerine tepki gelirken, neden Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın eşlerinden hiç ses gelmedi?

Hem de seçim arifesinde...?