Ajanslardan geçen habere göre ataması yapılmayan öğretmenlerin çarpıcı hikayelerine bir yenisi daha eklenmiş: Sosyal Bilgiler öğretmeni Tayfun Tuzcu, öğretmen olarak atanamadı; İş-Kur, Tuzcu’yu bir okula hademe yaptı ancak Tuzcu buradan da altı ay sonra çıkarıldı.
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde oturan 30 yaşındaki Tayfun Tuzcu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği’nden 2 yıl önce mezun olur. Tuzcu, her öğretmen adayı gibi KPSS sınavına girer; 3 kez sonuç alamayınca İş-Kur’a başvurur. İş-Kur, öğretmen adayı Tuzcu’ya mezun olduğu ilköğretim okulunda hademe olarak iş bulur.
Okullarda 6 ay hademelik için çekilen 700 kişilik kuradan adı çıkınca Tuzcu’yu tanıyan ilçenin Halk Eğitim Müdürü, ‘Ya bu nasıl olacak? Adam öğretmen, mümkün değil olmaz’ demiş.
Hatta İş-Kur’dan yetkililer, kaymakam ve müdür aralarında, ‘Bu basına yansırsa büyük olay olur, başka bir hizmete verelim’ diye konuşmuşlar.
Ama sonuç değişmemiş: Burhaniye’nin en eski okullarından olan, Tuzcu’nun da 8 yılını geçirdiği Nadir Tolon İlköğretim Okulu’nda görevlendirildi.
+
Kendini okulunda öğrencilere ders verirken hayal ederken bir anda hademe olarak işe başlamak... İnsanın içini kimbilir nasıl burar?
Tuzcu’nun iş akdi 18 Nisan’da sona ermiş. İş-Kur, işe yerleştirdiği kişileri 2 yıl işe almıyormuş. Yani artık hademelik dahi yapamaz.
Türkiye’de öğretmenken hademelik, doktorken hasta bakıcılık yapmanız mümkün.
Artık hiçbir olaya şaşırmamayı öğrendik.
320 bin öğretmen adayının bir kısmının, Abdi İpekçi Parkı’nda atamalarının yapılmamasına isyan etmelerine de şaşırmadım.
Zaten yıllardır işçisi, emeklisi, doktoru, eczacısı, avukatı hepsi sokaklara döküldüğünden öğretmenler dökülmüş de ne olmuş?
Fakat öğretmene kelepçe...
Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini hatırladım ister istemez: “Öğretmenler kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.”
Öğretmene bile kelepçe taktık, o ışığı bizler tüketiyoruz ya...
Helal olsun bizlere!