Adalet Bakanlığı yıllardan beri cezaevleri ve ıslahevleri konusunda alması gereken kararı yeni bir proje ile hayata geçirme kararı almış.
Çoktan uygulanması gereken geç kalınmış projeye göre; Kampüs şeklinde yeni cezaevleri yapılacak. Tacizin önüne geçmek için çocuklar ayrı odalarda kalacak. Ayrıca cezaevlerinde misafirhane bölümü olacak. Aileler, belirli aralıklarla çocuklarını ziyaret edip, bu bölümde birlikte kalabilecek. Böylece çocukların ailelerinden kopmamaları sağlanacakmış.
Peki ya bugüne kadar anne kokusundan ve bütün bu olanaklardan yoksun bırakılarak yıllarca cezaevlerinde, ıslahevlerinde büyümek zorunda kalmış olanlar ne oldular? Onlar çoktan büyüdüler...
Anne kokusundan mahrum kalmış, her türlü tacize, tecavüze uğramış, ruhsal durumları son derece çarpık, duygusuz, duyarsız birer yetişkin olarak çoktan aramıza karıştılar veya karışmak üzereler.
Ya da soruyu şöyle sorayım; Çocukları suçlara iten nedenler nelerdir?
ÇOCUK SUÇLARI NEDİR?
Türkiye çocuk suçluluğu ile ilgili gerekli alt yapıya hala sahip değil. Aslında "Taş atan çocuk" olayı bunun en güzel örneklerinden biriydi.
Cezaevlerinde anne kokusunun dışında, çocuğun eğitimi ve tedavisi için gerekli psikolog, sosyolog ve sosyal hizmet uzmanı kadroları da bugüne kadar yoktu.
Örneğin; cezaevinde cezasını tamamlayan çocukların normal yaşama dönüşlerinde adaptasyona yardımcı olacak kurumların bulunmaması da en büyük eksikliklerden biriydi.
Avrupa ülkelerinden esinlenilerek hazırlanan proje yine de umut verici. Ama insan istemeden "Bugüne kadar aklınız neredeydi? Neden Avrupa ülkelerinden birçok konuda esinlendik de, çocuk ıslahev-leri ve cezaevleri konusunda bu kadar geç aklımız başına geldi?
Yeni projeye göre; "Çocuklar için birer kişilik odalar yapılacak.
KAMPÜS ŞEKLİNDE
Bu odalar dışarıdan kilitlenebile-cekmiş. Çocuklar sadece yatmak için odalarını kullanacak. Bir koridor üzerinde karşılıklı 8 oda olacakmış. Her koridorun bir görevlisi bulunacak. Koridorlar ve giriş çıkışlar kameralı sistemle izlenecek. Kampüs şeklinde düşünülen cezaevlerinde dershaneler, atölyeler ve spor salonları bulunacakmış. Çocuklar, derslerine de gi-rebileceklermiş..
Neyse, zararın neresinden dönülse kardır demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Ama unutmamak lazım ki bütün yapılacak olan düzenlemeler içinde en önemlisi;
Anne kokusu...!