Papaz tayin edildiği en ücra köye geldi; halkın dinden çıktığını, kiliseye gitmediğini, kilisenin bakımsızlıktan çürüdüğünü gördü.
Hemen onardı; çanı yıkatıp cilalayarak parlattı, girişe ihtişamlı bir vatikan bayrağı astı, köylüler de yavaş yavaş kiliseye gelmeye başladı.
Her şey yolunda derken bir karga dadanıp her gün aynı saatte önce bayrağa, sonra çana pisledi, bunu her gün tekrarladı.
Derken papazın sabrı taştı, muhtara dert yandı. “Bu kargalardan bıktım ! Her gün çan silip bayrak yıkatmaktan usandım! Bir çare bulalım!”
Muhtar “Kolayı var. Kargalar peynire dayanamaz, çanın üzerine en tuzlusundan bir parça peynir, yanına da bir kase içki koy.
Peyniri yediğinde içi yanıp susayacak, kasedekini de su zannedip içecek.
Sarhoş olduğunda uçamaz, derhal yakalarsın” dedi.
Papaz mutlu şekilde kiliseye dönüp söylenenleri yaptı.
Bizim karga ufukta göründü, bayrak direğine kondu, Vatikan bayrağını pisliğe buladı, oradan da kalkıp çanın üzerine kondu ve bir güzel orayı da pisletti. Tam uçacakken peyniri fark etti.
Afiyetle yedi.
İçi yanınca kasedeki içkiye su diye saldırıp içti.
Fark ettiğinde iş işten geçmişti.
Havalanmak istedi ama pat diye papazın ayaklarının dibine düştü.
Papaz kanatlarından gerip öfkeyle sordu:
“Ey şerefsiz! Şimdi söyle bana: Milliyetçisin desem bayrağı pisletmezsin, Hıristiyansın desem çana pislemezsin, Müslümansın desem içki içmezsin. Söyle alçak, sen nesin ”
Karga cevap verdi: “Ben...benn hıckk...FETÖ’cüyüm!”
***
‘Kıssadan hisse’ diyerek yola çıktım ve yukarıdaki hikayeyi yıllardır yaşadıklarımızı, okuduklarımızı, duyduklarımızı göz önüne alarak sizlerle paylaştım.
Artık son günlerde “ne olduk değil, ne olacağız” konusunu tartışmaya, belki de uzun zamandır ilk kez halk olarak geleceğimizden korkmaya başladık.
Yok istihbaratı, yok yargıyı, yok eğitimi, orduyu Fetö nasıl ele geçirdi tartışmaları sürerken Türk halkına geçen çoktan geçti. Halkımız geçim derdini de bir kenara bıraktı şimdi can derdine düştü. FETÖ aşağı FETÖ yukarı... Bu tartışmalar sürerken kan akmaya devam ediyor, ekonomi durdu, esnaf kan ağlıyor, ceplerde kuruş kalmadı. Hadi yıllarca yöneticilerimiz uyumuşlar, aldanmışlar, aldatılmışlar. Peki, OHAL devam ederken halkın hali ne olacak? Bizlere hal çaresi bulan var mı?