Şu ara halk arasında “aldanma geyiği” oldukça yoğun olarak kullanılmakta. Aldandıkları için yanlış yaptıklarını söyleyenlerin sayılarının hızlı artışından dolayı da kırgınlar grupları her geçen gün ülkemizde büyümekte...
Tıpkı (siyasi arenada) her seçim öncesi oluşan “küskünler grupları” misali...
Ortalıkta o kadar çok aldandıklarından dolayı kırılmış gruplar oluşmaya başladı ki ben de bu durumu nasıl aşabilirizi araştırmaya başladım. Kırgınlıklarımızı yok etmek için daima etkili olduğu söylenen eski bir Emmet Fox alıştırmasını en ince detayına kadar okudum. Fox alıştırması, öncelikle sessizce oturmanızı, gözlerinizi kapamanızı, zihninizi ve bedeninizi gevşetmenizi salık veriyor. Sonra da karartılmış bir tiyatroda, küçük bir sahnenin önünde oturduğunuzu zihninizde canlandırın diyor.
En çok kırgınlık duyduğunuz kişiyi sahneye koyun. Geçmişte, şu anda, yaşayan veya ölmüş bir kişi olabilir bu kırgınlık duyduğunuz kişi. Bu kişiyi net bir şekilde görebildiğiniz anda ise onu istediği şeyleri gerçekleştirmiş, mutluluktan yüzü gülen biri olarak hayal edin.
SAHNEDE YERİNİZİ ALIN
Bu kişi size mutlulukla gülümsesin ve bu görüntüyü birkaç dakika sürdürün, sonra da bırakın kaybolsun. Bu çalışmaya ben de bir şey ilave etmek istiyorum. O kişi sahneyi terk ettikten sonra ,siz yani kendiniz sahnede yerinizi alın. Kendinizi de iyi şeyler olmuş, istekleriniz gerçekleşmiş olarak hayal edin. Yüzünüze mutlu bir gülümseme yayılmış olsun. Unutmayın evrende her şey bol miktarda var. Bu bolluktan bizlerde yararlanmayı denemeliyiz.
Yazdıklarımı harfiyen uygulayarak Emmet Fox alıştırmasını denediniz mi? İlk başlarda bu alıştırmayı yapmakta zorlanacaksınız. Hatta belki de benimle dalga geçeceksiniz. Ama yılmayın ve lütfen üst üste başarana kadar bu deneyi tekrarlayın. Hatta ayda bir kez mutlaka yapın ve kendinizi ne kadar hafiflemiş hissedeceğinize bakın. Diyeceksiniz ki “Türkiye’de” yaşayıp da kırgınlıkları, kızgınlıkları, intikam duygularını yok etmek böylesine deneyler ile mümkün mü? Aslında bütün bu alıştırmaların elbette ki tek bir amacı var; Affetmek. Karşı tarafı affettiğimiz zaman aslında kendi ruhumuzu özgür kılıyoruz. Taşıdığımız olumsuz duyguların hayatımızı engellemesine izin vermemiş oluyoruz.
Peki aldanmış FETÖ mağdurlarının, FETÖ kumpasları yüzünden Ergenekon veya Balyoz mağduru olarak hapishanelerde yıllarca yatmış olanların ya da hayatlarını kaybedenlerin, tecavüz mağduru kadınlarımızın, iblisçe bir saldırı sonucu cinayete kurban giden küçük çocukların, genç kadınların, töre gereği yok edilen çocuk gelinlerin, 15 Temmuz gecesi İstanbul gibi bir şehrin göbeğinde durup dururken hayatlarını kaybedenlerin.... (şeklinde özellikle Türk insanları hakkında örnekleri sıralamak mümkün), bütün bu acıları onlara yaşatanları unutmaları mümkün mü?
Sahneye hangi birini koysunlar? Veya hangi birinin yanında yerlerini alsınlar? , şeklinde düşündüğünüzü duyar gibiyim.
Haklısınız, zor. Yine de “hayata tutunmak adına” deneyin derim.