CHP’de MYK’da alınan kararla, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti. CHP içinde böylesine bir tepkiyi hak etmeyen bir insan var ise inanın o da Süheyl Batum’un ta kendisidir. Çünkü, Süheyl Hoca’nın CHP aşkını öylesine iyi bilirim ki...
Siyasete girmeden önce kendisine öylesine teklifler gelmişti ki...
Bir çoğuna da defalarca şahit olmuşluğum var. Hatta kendisine Genel Başkanlık bile teklif edildi.
Ama o, “Nuh dedi peygamber demedi” derler ya... İşte o misal “CHP“ dedi başka şey demedi.
TEKLİFLERE DİRENDİ
Hatta o kadar ki, ‘Partinizin adını CHP ile özdeşleştirin. CHP uğruna babama bile karşı geldim’ diyecek kadar tekliflere direndi. Yani anlayacağınız Süheyl Batum’un CHP aşkını, CHP’ye olan bağlılığını kimse tartışmamalı.
Fakat Süheyl Hoca ne yazık ki siyasetçi değildir.
İyi bir Anayasa Profesörü, hoca ve harika bir insandır.
Siyasetin kirli ayak oyunlarını, laf cambazlıklarını hiç bilmez. CHP Eskişehir Milletvekili olduğunda nasıl bir iğneli fıçıya girdiğini ne yazık ki ancak bir süre sonra fark etti.
Yine de bildiği yoldan şaşmadan CHP içinde siyaset yapmaya çalıştı. Bildiğini okumaya, doğru bildiklerini yüksek sesle söylemeye devam etti. Ve bir süre sonra da bu tavırları nedeniyle yavaş yavaş parti içinde pasifize edildi. Siyaset uğruna sağlığını kaybetti. Siyasi manevralara alışık olmayan kalbi tekledi, ameliyat oldu.
CHP içindeki Cumhuriyetçi kanat olarak bilinen Kadro Hareketi, Süheyl Batum’un partiden ihraç edilmesiyle ilgili bir bildiri yayınlamış.
İŞTE O BİLDİRİ
“Değerli Yurtseverler;
Değerli Yol Arkadaşlarımız;
Değerli Cumhuriyet Halk Partililer;
Üzülerek belirtmekteyiz ki; partimizde yaşanan son gelişmeleri ibret içerisinde takip etmekteyiz. Partimizi kimliksizleştiren, değerlerinden hızlıca uzaklaştıran söylem ve eylemler, parti tabanında ve seçmen nezdinde her geçen gün infial yaratmaktadır.
Emine Ülker Tarhan’ın istifası ile birlikte adeta bir tasfiye sürecine zemin yaratılmış, ulusalcı avının başlangıcı verilmiş ve bunun için de ilk hedef olarak Atatürkçü kimliği ile yakından takip ettiğimiz, değerli vekilimiz Prof. Dr. Süheyl Batum seçilmiştir.
Açık söylemek gerekirse bu bildirinin altına ben de imzamı atabilirim.
Ayrıca Emine Ülker Tarhan’nın yaptığı son açıklamada, “her yenilgiye zafer diyen anlayıştan sıkılmıştım” sözlerini ise ayakta alkışlıyorum.