Ah..! Ahsen yenge ahın mı tuttu ne? Hatırlarsanız geçen yılın son bayramın da Ahsen Unakıtan yanlışlıkla THY'nın uçağı ile Kıbrıs yerine Ankara'ya uçurulmuş, ardından da THY yetkililerine bir araba dolusu fırça çekmişti. THY yetkileri özür üstüne özür dilerken, Ahsen hanım durumun telafisi için eşi ve kendine ömür boyu pas bilet istemiş,
ben de konu hakkında bir güzel yazı döşenmiştim.
Şimdi gelelim başıma gelene.. İstanbul Havalimanı'nda Karabük uçağının önünde CIP yolcuları olarak bindiğimiz otobüsten indirildik. Eli kolu valizle dolu olan bazı yolcular ve ben, Karabük uçağına çıkan dimdik yolcu merdivenini zar zor da olsa tırmandık.
Tam son basamağa adım atıyordum ki sıranın en önünde duran yolcu bir an da geri döndü ve aşağıya doğru "Yanlış uçakmış, dönün!" diye bağırdı. Hepimiz oflaya puflaya dik merdivenden geri geri inmeye başladık.
YANLIŞ UÇAĞA BİNİYORDUK
Meğer bindiğimiz uçak Çanakkale'ye gidiyormuş. İstanbul uçağı ise taaa uzakta görülen uçakmış. Bismillah çekerek topluca uçağa doğru yürümeye başladık. Esen rüzgar ve soğuk yetmemiş gibi az daha araçların altında kalma tehlikesi yaşadık. Hani derler ya "b.. yoluna gitti Niyazi." Az daha bizlerde Niyazi oluyorduk.
Türlü badirelerle İzmir'e uçacak olan Marmara uçağına varmayı başarmıştık başarmasına ama şimdi de uçağa çıkmamız gereken merdivenlerin kapısı kilitliydi. Neyse kısa bir beklemeden sonra birileri bizi hatırladı ve sonunda uçağımıza binmeyi başardık. Bizi karşılayan hostesler "Az daha Çanakkale'ye uçacaktınız" şeklinde espri yapmaya yeltenmişlerdi ki yüzümüzde ifadeyi görünce kelimeleri yutmak zorunda kaldılar.
BİRİ BANA AÇIKLASIN
Durumu kurtarmaya çalışan bir diğer hostes ise "Sayımda zaten ortaya çıkardı. Merak etmeyin bir şey olmazdı" diyerek bizleri avutmaya çalışırken, bende şafak attı ve "Madem bir şey olma imkanı yoktu, Ahsen hanımı Kıbrıs yerine Ankara'ya uçurmayı nasıl başardınız?" sorusunu patlatıverdim. Bir an da kekelemeye başlayan hostes "Aaaa.. Ama aaaa.. o konu başka, durum farklıydı" gibilerinden bir şeyler gevelemeye çalıştı.
Sorarım sizlere: Hakkında yazıp dalga geçtiğim "Sen misin benim hakkımda yazı yazıp da dalga geçen" şeklinde düşündüğünü varsaydığım Ahsen hanımın, 2010'da da üzerimdeki kehaneti devam eder mi, etmez mi?
Lütfen birileri bana açıklayıcı bilgi versin. Yoksa 2010 burnumdan gelecek.. Herkese mutlu, sağlıklı bol kah-kahalı bir yıl dilerim.