HABERTÜRK

66 aylık çocuğunu okula vermek istemeyenler


08 Ağustos 2012

Okulların kayıt zamanı başladığı şu günlerde (yeni 4+4+4 Eğitim Sistemi çerçevesinde), gelelim çocuğunu 66 aylık olarak ilkokula göndermek istemeyen ailelerin durumuna.

Yani mağdur olan kesime...

Malumunuz , 4+4+4 sistemi tartışılmadan, konuşulmadan, irdelenmeden, hiç kimsenin fikri alınmadan, paldır küldür, neredeyse zorla sisteme kabul ettirildi.

Defalarca eğitimcilerle konuşarak yazıp çizdim. Onların düşüncelerini buradan sizlerle paylaştım.

66 aylık çocuğun okula başlama yaşı ne psikologlar, ne psikiyatristler, ne de eğitimciler tarafından halen daha uygun görülmemektedir.

Okula erken başlama pek çok sakıncayı birlikte getiriyor. İşte bu sakıncalardan ilk aklıma gelenlerden bazıları:

1.66 aylık çocuğun öz bakım sorunu daha tam olarak gelişmemiştir.

Örneğin tuvalet kullanımı, hijyen konusu, hastalık bulaştırma ve hastalık kapma durumu.

2. Oyun çağındaki çocukları okula gönderiyoruz ve onlardan sıralarda oturmalarını bekliyoruz.

3. Birçok okulda fiziki yetersizlikten dolayı 66 aylık çocukla, 74 aylık, hatta 80 aylık çocuk aynı sınıfta bulunacaktır. Bu yaşlarda 3 aylık fark bile önemli iken 14 aya varan farklar nasıl kapatılacaktır?

4. Bilimsel olarak çocuk okula hazır değildir. Her dersi en az 1 yıl önce öğrenecektir. Daha beyin yapısı (soyut düşünce kavramı) tam oluşmamış çocuklarda okuldan erken bıkma gibi sorunlar olacaktır.

5. Okula erken başlama, akademik yönden başarısız olma riski taşımaktadır.

6. Birinci sınıfta haftada 5 saat oyun dersi olacağı söyleniyor. (Bu çocuklara haftada 5 saat oyun ne ki. Bunların hayatı oyun.)

7. Okuma yazma nisan ayında öğretilecek deniyor. Nisan ayı nerede ise okulun sonu. Madem 1. Sınıfta bir şey yapılmayacak o zaman niye 1. Sınıf var? Çocukları ana sınıfına gönderelim.

8. 60 ay ile 66 ay arası çocuklar aile beyanına bağlı olarak 1. Sınıfa alınabiliyor.

Ancak 66 ay ile 72 ay arası çocuklar mecburi gidiyor. Bu farklı uygulamanın nedeni nedir ?

9. Ha....! Bir de 66 aylık çocuğu göndermemek için rapor alınması gerekiyor.

Sevgili veliler, Bakan ayrı, bürokratları ise apayrı telden çalarlarken, Allah hepinize kolaylık versin.

Eeee ne derler bilirsiniz; Davetsiz gelen döşeksiz otururmuş...!