HABERTÜRK

4 C = 657


08 Şubat 2010


Her ne kadar Başbakan Erdoğan'ın gerek TEKEL işçilerine, gerek noterlere, gerek basın mensuplarına, gerek doktorlara, gerek eczacılara yönelik akıl almaz sözler sarf etmeye devam etse de, benim bildiğim bir Başbakan kendi ülkesini sorunsuz ve istikrarlı biçimde yönetmekle mükelleftir. Fakat AKP iktidarı tek başına başı-miza geldiği günden beri millet olarak sürekli adrenalin salgılamaktayız. Bu gidişle hepimizin cesedi yakışıklı olacak... Yıllardır yaşananlara bakacak olursak, gerek genç ölümleri, gerek işlenen cinayetler, gerekse kaybolan çocukların sayılarının artışı sanırım haklılığımı ispatlıyor. Dün mali müşavirimle sohbet ediyoruz. Dediğine göre, müşterilerini korumakta inanılmaz zorluklar çekmekteymiş. Değişen kararnameler, vergi dairelerinin hantallığı her ay tıkır tıkır vergilerini ödeyen, hatta devletten KDV alacağı olan vatandaşları bile son derece mağdur etmekteymiş.

HACİZ SÜRPRİZİ

Diyelim 98 yılından kalma 10 liralık bir ceza vergi mükellefine bugüne kadar bildirilmemiş. 2009 yılı Aralık ayında bu ceza topu topu 400 lira olmuş ve vergi dairesinden gelen mektupla banka müşterinin hesabına haciz konmuş. Vatandaşa bildirilmiş mi? Hayır... Sadece vergi dairesinin kapısına asılmış. Geçen on yıl içinde bu vatandaş yaşıyor mu, şehir değiştir mi, diye soran yok. Sadece adına bulunmuş tüm bankalara vergi dairesinden mektup gönderilerek hesaplarına haciz konması sağlanıyor. Kişinin bankada yüzlerce milyarı var, fakat 400 TL yüzünden habersiz bir şeklide hesabına haciz geliyor. Gel de çıldırma! Tabi bir de bankalara karşı saygınlığınız yerle bir oluyor. Mali müşavirimin anlattığına göre bu durumda kalan bir çok müşterisi bulunmaktaymış. Devlet dairelerinin hantal yapısı ve orada çalışan memurların hayattan bezmiş bir halde hiçbir şeyi umursamaz tavırlarının bu noktadaki payı ayrı bir tartışma konusu değil ne yazık ki.

ARTIK HİÇBİR ŞEYSİN!

Çünkü şimdi şimdi bir de bu insanlara, 'sizler 657 değil artık 4C'lisiniz. Yani kimliksizsiniz derseniz', bu insanlardan ne hayır gelir sorarım sizlere? Bu personel sürekli çalıştırılmaktadır. Yürüttükleri iş ve hizmetler kamu hizmeti niteliğindedir.
Yeri gelmişken izah edeyim. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin C fıkrasına geçmeyi kabul edersen hiçbir şey oluyorsun.. Yani, ne işçisin ne memur.. Hiçbir şeysin.. Yani senin işini hiçbir şey olamayan bir insan neden umursasın ki?