18 yıl önce Sivas Madımak Oteli’nde hayatını kaybedenler anısına Madımak Oteli’nin önünde düzenlenen etkinlikleri, zaman zaman yaşanan gerginlikleri ve çıkan olaylar sonucu yaralananların haberini okuduğumda hafızamdan silemediğim 18 yıl önceki o güne ister istemez geri döndüm.
30 Haziran 1993 akşamı Pir Sultan Abdal Etkinlikleri’ne katılmak için ozanlar, yazarlar ve sanatçılardan oluşan yüzlerce kişi otobüslerle Ankara’dan Sivas’a hareket etmiş, Sivas halkı da konuklarını coşkuyla karşılamıştı.
NASIL OLDU?
1 Temmuz gününün programı oldukça yoğundur. PSAKD’nin Genel Başkanı Murtaza Demir bir açış konuşması yapar. Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in konuşmasından sonra Yazar Aziz Nesin konuşur. Daha sonra sahneye gelen halk oyunları ekibi salonu coşturur.
Pir Sultan Abdal Etkinlikleri’nin birinci günü, halkın ilgisi ve coşkusuyla işte bu şekilde başlamıştı. 2 Temmuz günü programı saat 10.00’da başlar. Kültür Merkezi’nde 1500 kadar izleyici beklerken, bazı cami önlerinde ve yakınlarında bir takım gruplaşmalar başlar ve bir saldırı olabileceği haberi fısıltı halinde yayılmaktadır.
SALDIRI BAŞLIYOR
PSAKD’nin Sivas’taki etkinliklerine yönelik saldırının planlı bir hazırlık süreci sonrası başlatıldığı hatırlarsanız olaylardan sonra ortaya çıkmıştı.
Irkçı-şeriatçı örgütler, Malatya, Kahramanmaraş, Elazığ, Çorum, Tokat, Kayseri gibi çevre illerdeki deneyimli militanlarını Sivas’a taşımışlar ve militanlar dini vakıfların yurtlarında konuk edilmişlerdi. Bu hazırlıklara ek olarak günlerce önceden Sivas halkının dini duygularını tahrik amacıyla bildiri dağıtılmış ve camilerde dar kadrolu toplantılar yapılmıştır.
Bu olayın geniş kapsamlı olduğunu aynı gün aynı saatlerde Afyon’da Uzun Çarşı’da yürürken bir fiil yaşamış olduğum olayla ben de anlamıştım.
1 Temmuz 1993 günü Madımak olaylarının yaşandığı esnada görev icabı bir yıl süre ile yaşamak zorunda olduğumuz Afyon’da her zaman alışveriş yaptığım mandıraya girmiştim. İçeriye adımımı atmıştım ki mandıranın sahibinin yaşlı babası ve aynı yaşlarda iki arkadaşı bir köşede oturmuş hararetli hararetli tartışmaktaydılar.
İşte o an duyduklarıma inanamayarak verdiğim siparişi dahi beklemeden kendimi dükkandan dışarı attım. Konuşmalar dün gibi kulağımda:
“Gebertsinler hepsini... Yaksınlar!”
“Çok iyi yapmışlar, keşke orada olsaydık...!”