BÜTÇE DE UCUBE
“AKP Genel Başkanı’nın milletimizin parasıyla meydan meydan gezip ‘Ey Kılıçdaroğlu’ demesiyle maalesef milletimizin karnı doymuyor, evlerimize ekmek girmiyor. Sayın Erdoğan muhalefetle uğraşmayı, muhalefet eden herkesi içeri tıkmayı bıraksın, sarayında keyif çatarken unuttuğu milyonlarca işsizi, siftah yapmadan dükkân kapatan esnafı, zarar ettiği için tarlasını ekmeyen çiftçiyi biraz hatırlayıversin. Bütçe de rejimin kendisi gibi ucube çıktı. Saray, ‘Yetkiyi verin bu kardeşinize, faizle nasıl uğraşacağını göreceksiniz’ demişti. Ne yaptığını görüyoruz. Önümüzdeki yıl vatandaşlarımıza harcama için konan ödenekler bu yıla göre sadece ve sadece yüzde 13 artmış. Buna karşılık faiz ödemelerindeki artış, yani faizcilerin cebine konacak paralar ise yüzde 53.5 artmış. Yüzde 13 nerede, yüzde 53.5 nerede? Bu bütçe faiz lobilerinin bütçesidir.
ÜLKE SAVRULUYOR
Uzun süredir bir şeyi söylüyoruz; ülke yönetilmiyor, savruluyor. Yaşanan savrulma artık kurumsal çöküş seviyesine ulaşmış vaziyette. Devlet kilitlendi, işler yürümüyor. Kaptanı usta olmayan gemiye her rüzgâr kötüdür. Ekonomi fırtınalı bir deniz gibi, gökyüzünü gri bulutlar kaplamış, vatandaş yalnız, çaresiz, ama ekonominin dümeni emin olmayan ellerde. Hayatlarında şirket bilançosundan başka bir şey görmemiş ellere devleti emanet ederseniz sonuç böyle olur.
ASPİRİN VEREREK OLMAZ
Türkiye’nin borç sigorta primi iki kattan fazla artmış. Erdoğan, ‘Borç sigorta primini düşürdük’ diyor. ‘Güven arttı’ diyor meydanlarda. Bakıyorum ekonomik güven endeksleri hâlâ gerilemeye devam ediyor. Rakamları nalıncı keseriyle kendine yontup kriz yokmuş gibi yaparak vatandaşa bunları yuttururuz zannediyorlar, ama bu defa olmaz. Görmezden gelerek, Aspirin vererek, pansuman yaparak bu işi çözmeleri mümkün değil.
KİBİR HASTALIĞINA TUTULMUŞ
Vatandaşın mutfağında her şey kötüye giderken cambaza bak siyasetinin işlemesi de mümkün değil. Şimdi bunun sorumluluğunu her zaman olduğu gibi iç ve dış mihraklara yıkmak istiyorlar. Demir dövmeden demirci olunmaz. Bu iktidar kibir hastalığına tutulmuştur. Bunlar milletin mahallesinden rantçıların rezidanslarına taşınmışlardır.”
AKPINAR YORUMU: SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİTMELİ
ERDOĞAN, ipe sapa gelmez iddialarla ülkede kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan etmeye devam etti. Tek adam rejimine geçtiğimizden beri demokrasinin ve hukuk devletinin kalitesini gösteren tüm uluslararası karşılaştırmalarda kafa üstü çakılıyoruz. Türkiye’yi tam bir korku devleti haline getirenler, saraydaki kibir abidesi, geçtiğimiz hafta Fatih Portakal’ı hedef göstermişti, bu hafta da Sayın Akpınar ve Sayın Gezen, Erdoğan’ın nefret dolu sözlerine hedef oldu. AKP Genel Başkanı’nın dün (önceki gün) meydanlardan verdiği talimat sonrasında bu (dün) sabah saatlerinde ülkenin en ünlü sanatçıları polis eşliğinde adliyeye götürüldü. Bu, yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümünün ne hale geldiğini açıkça gösteriyor. CHP olarak her zaman seçimle gelenin seçimle gitmesinden yana olduk. Bunda en ufak bir tereddüt yoktur. Ancak Sayın Akpınar ve Sayın Gezen’in ifadeleri, demokrasiden uzaklaşılması halinde neler olabileceğine ilişkin genel doğruların söylenmesi niteliğindedir. Bu söylemde Erdoğan’ın ismi bile geçmiyor. Ancak sarayın kibiri o kadar arttı ki, ‘Hava bulutlu’ diyene ‘Bana ördek’ dedin diye bağırıyor, üstüne gidiyor.