EGELİ GAZETE

İNSAN MISIN, CANAVAR MISIN?


31 Mart 2022

Biraz önce televizyonda yine kadına şiddet haberi dinleyince beynim döndü. İnsanı şiddete iten nedir?

Sadece kadına değil, başka bir canlıya zarar vermeyi ,işkence etmeyi ,öldürmeyi “nasıl bir ruh” arzu eder ?

Öjenizm diye bir kavram var. Araştırmalara göre Öjeni 2100 yılında tüm dünyada kullanılacak.

Geçmiş çağlarda en uygun ve uyumlunun hayatta kalması ilkesi benimsenerek istenmeyen türleri kabaca ayıklamışlar.

Sonra insanın ortaya çıkan “merhamet “hissi doğanın bu acımasız düzenine müdahale etmeye başlamış.

Sonuç olarak ,uygunsuz ve uyumsuz olanların  hayata tutunarak soylarının sürmesine izin vermişiz.

Öjanizm “nazizm “demek değil.

Bu iki kavramın sürekli bir arada kullanılmasının sebebi, Hitler kafalıların bunu kendi ırk vizyonlarını gerçekleştirme uğruna suistimal etmeleri..

Öjenizm; 1934-1976 yılları arasında İsveç’te uygulanan, topluma hiçbir faydası olmayacağı kesinleşen, deforme olmuş zararlı genlerin gelecek yeni bir bedene aktarılmasını engelleyerek toplumun gelecekteki refahını yükseltme hedefi güden bir tıbbi-felsefi aktivizmdir.

Öjenizm, beyazlar, zenciler, kızıllarla falan ilgili değil. (Gördüğünüz gibi iş edinip bayağı bir araştırdım)

Bunu önlemenin tek yolu , atalarından beri suç, taciz, tecavüz, pedofili vb. her türlü ruhsal, fiziksel ve kriminal potansiyelleri olan bireylerin mikro hücre datasının kolayca kopyalanmasının önüne geçmek. Yani araştırmacılar, bilim adamları  için durum bu kadar basit.

 Bugün ise;  medeniyet ve insanlık kavramlarımızla bağdaşan tek yöntem, uygunsuz ve uyumsuzları kısırlaştırarak üremelerini engellemek ve çiftleşme içgüdüsünün planlı bir şekilde yok etmek.

 Pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika’da birden fazla eyalet suçlularla, delileri kısırlaştırmakta.

Peki bu yeterli mi? Hayır  bu yöntem de yeterli değil.

 Öjenistler arasında hâkim düşünce, evliliği zorlaştırmamız gerektiği imiş.

 İyi bir ebeveyn olamayacak bir kimsenin soy sop sahibi olmasına kesinlikle izin verilmemelidir.

“Genetik mirası uygun olmayan biriyle evlenmenin müzmin bir suçluyla evlenmekten farkı yoktur.”  diyorlar.

 Şimdi akla şu soru gelecek?

Katilin evladı katil adayı olarak mı doğar? Hayır katil olarak doğmaz ama gelmiş geçmiş genlerinde mutlaka bir bozukluk olduğundan farklı deformasyonları ortaya çıkacaktır.

Topluma hiçbir faydası olmayacağı kesinleşen, deforme olmuş zararlı genlerin gelecek yeni bir bedene aktarılmasını engelleyerek toplumun gelecekteki refahını yükseltme hedefi güden ve 2100 yılında da uygulanacağı varsayılan bu yeni insan neslini tanımak istemez miydiniz? Şahsen ben çok isterdim.

Peki o zamana kadar şiddetin her türlüsüne “dur” demek için ne yapmalıyız ? Belki sizlere çok ters ve sert gelecek ama ; Uygunsuz ve uyumsuzları kesinlikle kısırlaştırmalıyız.