Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin yankıları uluslararası basında hala sürerken, ABD Başkanı Donald Trump da gerekli tepkiyi göstermemekle suçlanıyor.
Suudi Arabistan’la milyarlarca dolarlık silah ve petrol ticaretini riske atmak istemeyen Trump, cinayette bütün okların hedef gösterdiği Prens Selman’ı adeta aklamaya çalışıyor.
Konu kendi çıkarları olunca insan hakları ya da basın özgürlüğüne kulaklarını kapatan ABD yönetimi, yeri geldiğinde ise rahip Brunson olayında olduğu gibi yaptırım üstüne yaptırım kararları alıyor.
ABD’deki bu çelişkili tutumunun benzeri medya sektöründe de kendisini gösteriyor. Geçtiğimiz haftalarda Beyaz Saray’da bir basın toplantısına katılan CNN muhabiri Jim Acosta, Meksika sınırındaki göçmen konvoyuyla ilgili sorularıyla Trump’ı kızdırmıştı. Başkan Trump tarafından azarlanan ve mikrofon elinden alan Acosta’nın Beyaz Saray’a girişi de yasaklanmıştı.
Bu karar mahkeme tarafından daha sonra kaldırılsa da, CNN, muhabirine yapılanları basın özgürlüğüne saldırı olarak nitelendirdi. Ancak haftalar geçmesinin ardından, CNN bu kez kendileriyle çelişen bir skandala imza attı.
BM’de Filistin’i savunan konuşma yapan yorumcu Lamont Hill'in işine son verildi. CNN Basın Sözcüsü Barbara Levin, Lamont Hill'in neden kovulduğuna dair net bir açıklama yapmaktan kaçınarak, “Marc Lamont Hill artık CNN'de çalışmıyor” dedi.
CNN’in iş müslümanlara gelince ortadan kalkan basın özgürlüğüne yönelik iki yüzlü tavrı sosyal medyada da eleştirilerin hedefi oldu.
Hill’in BM’deki konuşması.
BM'de yaptığı konuşmada Filistin halkının gündelik hayatta maruz kaldığı zorluklara dikkat çeken Lamont Hill, “Nehirden denize özgür Filistin” ifadesini kullanmıştı. İsrail destekçisi gruplar, Hill'in öğretim görevlisi olarak çalıştığı Temple Üniversitesi’ne ve CNN’e seslenerek Hill’in işine son verilmesi çağrısı yapmıştı.
‘KENDİSİNİ BAĞLAR’
Temple Üniversitesince yapılan açıklamada, “Lamont Hill'in BM'de yaptığı konuşmadaki sözleri sadece kendisini bağlamaktadır. Bir vatandaş olarak söylemiş olduğu sözler Anayasa tarafından korunmaktadır” ifadeleri yer almıştı.
Lamont Hill, kendisine yönelik tepkiler sonrasında sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Filistin'in özgürlüğünü destekliyorum. Filistin'in kendisine dair kararları kendisinin vermesini destekliyorum. İsrail'in politikalarına ve yaptıklarına şiddetle karşıyım. Yahudi karşıtlığını, Yahudilerin öldürülmesini ya da konuşmamdan dolayı bana atfedilen benzeri sözleri desteklemiyorum. Bütün hayatımı bunlarla savaşarak geçirdim.”