BASINDA BEN

Pazar Sohbeti: Kadının adı var


16 Temmuz 2000

DTP İzmir örgütü iki yıllık siyasetçi Ayşem Yeğinboy'a emanet

DTP İzmir'in sorumluluğu, 33 yaşında 2 yıllık aktif siyasetçi Ayşem Yeğinboy'a verildi. Yeğinboy, siyasette hızlı yükselişinin çalışmaktan geçtiğini söyledi.

DYP'DE Tansu Çiller ve Refahyol dönemindeki sıkıntılara bayrak açarak DTP'yi kuranlar seçimlerde hayal kırıklığına uğradı. Toplumdan istediği vizeyi alamadı. Ancak, tüm olumsuzluklara karşın örgütü ayakta tutmayı başardı. İzmir DTP'de başkanlığı Ersin Faralyalı ve geçici olarak GİK Üyesi Erkut Şenbaş yürüttü. Şenbaş GİK'e dönünce örgüt, aktif siyasete DTP'de başlayan 33 yaşındaki evli ve 1 çocuk annesi Ayşem Yeğinboy'a teslim edildi. Kurtlar sofrasında 2 yıl geçiren Yeğinboy, ‘‘Siyaseti dinazorlardan kurtarın’’ diyenlere en iyi yanıtı DTP'nin verdiğini söyledi.

Politikaya hangi düşüncelerle, nasıl başladınız ?

Ülkede gündemini sürekli takip ediyordum. Biraz tesadüf sayılabilir. DTP kurulduğunda Karşıyaka'da görev aldım. Ardından, İl Başkanı Ersin Faralyalı'nın listesine girdim. Böylece aktif politika başladı.

Peki sevdiniz mi ?

Önce çevremi izledim. Daha sonra politikayı seveceğime inandım. İçine girdiğimde daha çok sevdim. Politikanın okulu yok. Partilerin içine girmeden bazı şeyleri öğrenme şansınız yok. DTP'de duayen diye nitelediğim kişilerin peşine düştüm. Seçim dönemi olması benim için avantajdı. Seçimlerde aday olduğumda da güzel bir kampanya yaptım. Yoğun insan ilişkim sırasında bu işi sürdürmem gerektiğini düşündüm

2 yılda İzmir İl Başkanlığı'na gelmeniz hızlı olmadı mı ?

Ben DTP'ye hakikaten emek verdim. Bu göreve getirilmem kadın veya genç olmamla ilintili değil. Benim birşeyler yapacağıma inandılar. Parti kan değişiminde. Toplumda politikada yeni yüzlerin olmaması şikayet konusu yapılıyor. İşte DTP bu değişime gittiğini ispatladı. Mecliste bile kadın yok denecek kadar az. Aslında Türk politikasında kadının adı yok. Ama bundan sonra olacağına inanıyorum.

Bu kadınlara yönelik çağrı mı ?

Siyaset, 30 yaşına gelmiş kadın olsun, erkek olsun herkesin uğraşı olmalı. 30 yaşına gelen insan kişiliğini buluyor, ayakları yere basıyor. Siyasi kimliğini bu yaşta herkes belirlemek zorunda. İster sağda, ister solda. Bu konuda gençler ve kadınlara yönelmek istiyorum. Bunu zaman zaman anlamsız şikayetlerin yapılması nedeniyle söylüyorum. (Oy kullandın mı) diye sorduğum kişi (Kullanmadım) diyor. Nedenini soruyorum, (Kime vereyim) diye yanıtlıyor. Ondan sonra da başlıyor eleştirmeye. Dışarıdan gazel okumamak gerekli.

Neden DTP, neden merkez sağ ?

Aileden geliyor sayılır. Ancak benim yaşama bakış tarzımdan da kaynaklanıyor. DTP'yi tercih etmemin nedeni ise partinin bir misyonun devamı olması. Kurucuları duayen. Ve burası benim okulum. Buradaki arkadaşların birarada başarılı olacağına inandım.

İl başkanlığı sizi yormayacak mı ?

Başlangıçta yöneticilerin bu işi nasıl yaptığını hep düşündüm. Genel Başkan Vekilimiz İsmet Sezgin'in İzmir'deki ziyaretlerine eşlik etmiştim. Sabahtan akşama kadar dolaştık. İnsanlar tuvalete bile gitmeden programı gerçekleştirdi. ‘‘İnsanın hiç tuvalet ihtiyacı olmaz mı’’ diye düşünmeye başladım. Ancak sonra gördüm ki, politika ile uğraşan yorulmuyor. Örneğin Süleyman Demirel 76 yaşında ama yorulmuyor. Bunu politika sağlıyor.

Ya eşiniz, çocuğunuz ?

9 yaşındaki oğlum Kerem beni anlamaya çalışıyor. Eşim ise en büyük desteğim. (Birşeyi severek yapıyorsan mutlusundur) felsefesine sahip. Ben mutlu isem o da mutlu. Burada ailemin farkı da ortaya çıkıyor. Yüzde 95'ini erkeklerin oluşturduğu siyaset ortamına girmemden sıkıntılı değiller. Erkeklerin eşlerini rahat bırakması ve siyaset yapmasına olanak sağlaması gerekli. Aksi halde bastırılmış duygular kendilerini de mutsuz edecektir.

Siyasette kadın tartışmalarında Tansu Çiller örneği veriliyor ?

Bizim erkeklerden ağzımız çok yandı. Sizin bir kadından ağzınız yanmış bunu çok görmeyin.

‘‘Kurtlar Sofrası’’ olarak adlandırılan bu arena sizi korkutmuyor mu ?

Deneyeceğim. Bu süreçte neler olarak birlikte göreceğiz. Kolay pabuç bırakmayan bir yanım var.

SPORU BIRAKMAM

‘‘Spor yapıyorum. Tenis, cimnastik, yürüyüş, yüzme favori dallarım. İl Başkanlığı görevinin bunları aksatacağına inanmıyorum. Haftada 3 gün bir saat süreyle düzenle olarak yaptığım sporu sürdüreceğim. (Fotoğraf: Tolga ADANALI)

KİMDİR ?

30 Eylül 1967'de İzmir'de doğdu. Bornova Anadolu Lisesi'ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'e girdi. Ön Lisans Programı'ndan mezun olduktan sonra babasına ait sanayi kuruluşunda birçok departmanda görev yaptı. 1990'da Dr. Emin Yeğinboy ile evlendi. Bir çocuk annesi Ayşem Yeğinboy Almanca biliyor.

Çocukların hamisi

ÜNİVERSİTE eğitiminden sonra Babası Ekmel Üçer'in Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki temizlik ve plastik kalıp üreten fabrikasında çalışan Yeğinboy, Lions Kulüp çalışmalarına katılıyor. Karşıyaka Sokak Çocuklarını Koruma Derneği Başkanlığı'nı yüreten annesi Esin Üçer'in de bu konudaki en büyük yardımcısı. 9 yaşındaki oğlu Kerem ile arasında çok özel bir ilişki olduğunu söyleyen Yeğinboy, (Dünya bir yana o bir yana) dediği çocuğunun yanısıra eşi Dr. Emin Yeğinboy'un sürekli desteğini alıyor. Özetle hem il başkanlığı, hem de düzenli aile yaşamını sürdüreceği inancını taşıyor.

Kimlerle çalışacak

DTP İzmir İl Yönetim Kurulu'na tiyatro sanatçısı Prof Sevda Aydan, Prof. Dr. Bahar Taneli gibi ünlülerin yanısıra siyasette yenilere yer verdi. Yeğinboy'un listesi şöyle oluştu: ‘‘Zafer Eğinli, Sermin Karapınar, Selma Aykoç, Gülsüm Günal, Cafer Ersoy, Ali Erten, Halil Şahin Kilimci, İhsan Eyibilir, Cumhur Gözmeral, Muhin Altın, Hüseyin İnalöz, Adnan Denizoğlu, Ahmet Kadıoğlu, Yusuf Kibrit, Hüseyin Lemi Sağsoy, Muammer Ülker, Abdullah Koçak, Bülent Rusçuklu, Ramiz Akdemir, Yalçın Çıplaklı, Turgay Çelik, Şükrü Okurer, Sinan Çetindağ, Mehmet Paksoy’’

Kaynak