BASINDA BEN

"Hayır demek, Demokrat misyona ihanettir"


31 Temmuz 2010

Hüseyin Kocabıyık

Bu söz, DP Balıkesir Merkez İlçe Başkanı Sedat Ağan'a ait. Demokrasinin kalesi Balıkesir'de, DP'nin Merkez İlçe Başkanı, yani teşkilatın omurgasının başındaki yönetici, kabarmış isyan duyguları ile partisinden istifa ediyor. İstifa ederken yaptığı konuşma çok önemli. Belli ki o konuşmayı yaparken içi acı dolu. DP'nin içine düşürüldüğü açmazın, Cindoruk gibi bir fersudenin kendilerini sürüklediği batağın ıstırabını yaşıyor. Bakın ne diyor Sedat Ağan:
"Merhum liderimiz Menderes'in asıldığı 16-17 Eylül gününü 'bayram günü' ilan eden Tansel Çölaşan'ın yer aldığı bu 'hayır' misyonunda yer almak Demokrat Parti misyonuna ihanettir. Ben ve arkadaşlarım bu ihanetin vebali ile yaşayamayız. Bu nedenle ben ve arkadaşlarım, referandumda güçlü ve modern Türkiye için 'evet' diyoruz."
***
Sedat Ağan'ın istifa gerekçeleri üzerinde sadece DP'liler değil, demokrasiye inanan herkesin uzun boylu düşünmesi gerekir. Herhangi bir siyaset ehli değil Sedat Ağan. 12 Eylül'den önce ailesine mensup gençlerin nasıl sağ-sol kamplara bölündüğünü, nasıl genç yaşta hayatlarını kaybettiklerini anlatıyor dünkü isyanında. 
"Bu anayasa değişikliği kardeşin kardeşe düşman olduğu bir dönemin muhakkak bu dünyada da sorgulanması için ciğeri yanan ailelerin acısını bir nebze olsa olsun dindirecektir." 
Bu sözler ona ait. Bu sözler ve bu sözleri taçlandıran onurlu istifa davranışı bütünüyle Ege'nin siyasi kültürünün demokrat niteliğini yansıtıyor. Umarım "hayır" vebalini göze alan herkes bu sözlerden kendisi için ders çıkarır. 

İZMİRLİ DP'LİLER
İzmir'de çok sempatik bir DP teşkilat yapılanması var. Allah için, İl Başkanı Dalan'ı seviyorum. Yönetimde çok sevdiğim arkadaşlarım var. Ayşem Kalyoncu var ki, bana göre kulvarını bulsa çok klas bir kadın siyasetçi olur, Asuman Nardalı Tokuş var. Zaten Asuman üzülmesin diye, bütünüyle yanlış yolda olan DP için yazı yazamıyorum. Çünkü, bu arkadaşlarımın kaliteleri, iyi niyetleri ve demokratlıkları tartışılmaz. İzmir DP yönetimi, iddia ile söylüyorum, sadece DP'li teşkilatlardan değil, bütün partilerin il yönetimlerinden daha donanımlı bir ekip. Ama bu ekibin talihsizliği, siyaset dışında hedefler için DP'yi ele geçirmiş ve niyeti bozmuş bir Genel Merkez ekibiyle siyaset yapıyor olmalarıdır. Benim çok değer verdiğim DP'li arkadaşlarım birazcık düşünsünler lütfen. Demokrasi için iyi olacağı apaçık olan bir anayasa değişikliğine hayır demek, varlık sebebi demokrasi olan bir partiye yakışıyor mu? Tarihin verdiği "Demokrat İzmir" payesine yakışıyor mu? Polemik yapıyorum, değil mi Asuman? Peki, senin pırıltılı zekana güvenerek soruyorum: Daha 3 sene önce bu ülkede Mehmet Ağar diye, dev gibi bir adam vardı; ne oldu ona? DP bugün neden yerlerde sürünüyor? Erkan Mumcu diye çok yetenekli, genç bir siyasetçi ve ANAP diye de bir partisi vardı, nerede şimdi onlar? Ve 27 Nisan 2007'de, bu insanlar ve partileri ne yaptıydılar da, millet siliverdi onları? 
Hafızası ve ilkeleri olmayan bir siyaset, uğraşmaya değer bir iş midir?

Kaynak