BASINDA BEN

Ayşem Kalyoncu'nun yaptığı iş


07 Şubat 2010

Hüseyin Kocabıyık

Ayşem Kalyoncu çok geç tanışmama rağmen benim çok saygı duyduğum bir Yeni Asır'lıdır. Zarafet ve zeka çok az kadının üzerinde bu kadar net görünürlük kazanır. Keşke Yeni Asır'da yazmaya devam etseydi; keşke Cindoruk gibi bir siyasi ölünün peşine takılıp siyasete girmeseydi. Ama neyse ki Ayşem Kalyoncu'nun hayatının mesai şubeleri bunlardan ibaret değil. Öyle olsaydı bu harika kadının kendisini israf ettiğini düşünür ve üzülürdüm. 
Böyle olmadığını Cuma günkü bizim YeniAsır'ın sevimli Sarmaşık ekini görünce anladım. "Tamam" dedim, "bizim Pazar yazısı çıktı." Sarmaşık'ta Ayşem Kalyoncu'nun yeni kurmuş olduğu alışveriş sitesi www.bazaaristan.com hakkında verdiği bilgi sadece benim pazar yazısını kurtarmadı, aynı zamanda öteden beri okuyup ettiğim hususlarda zihin arşivimin kapılarını açan bir ilham kaynağı da oldu.
***
80'li yılların başında genç bir üniversite öğrencisiydim. Hitler için söylenen "deli gibi okurdu" lafı var ya, aynen öyle, elime ne geçerse okumaya çalıştığım bir dönemdi. Bu arada Alvin Toffler 'in meşhur "Şok" kitabıyla tanıştım. Dünyayı kavramaya çalışan genç beynimde ilk sarsıntıyı bu kitap yarattı. Kitap, hem teknoloji ve değişimin insanlarda nasıl bir şok ve korku hali yarattığını anlatıyor hem de geleceğin dünyasına dair ip uçları veriyordu. 
Geleceğe doğru değişimin ip uçlarına inanmak mümkün değildi. Mesela ben "barkot" sisteminin uygulanacağını yanılmıyorsam ilk bu kitapta gördüm. 80'lerin sonunda yine Tofler'in "Üçüncü Dalga'sını okuyunca yıllar önce "Şok"da söylenenlerin gündelik hayatımızın doğal bir parçası haline geldiğini gördük. Bu kez "Üçüncü Dalga" yepyeni bir dünya tasavvuru yapıyor ve gelecek dönemin parametrelerini önümüze koyuyordu. Teknoloji ve değişim 5 bin yıl süren insanlık tarihini bir daha geri dönülemeyecek bir biçimde değiştiriyordu. 
Yeni bir çağa giriyorduk ve bu çağım adı "bilgi çağı" idi. Bilginin egemen olduğu, üretim araçlarının anlam değiştirdiği bir çağdı bu. Ve bir gün askerlik yaparken ranzamda "yine Toffler dizisinden "Yeni Güçler, Yeni Şoklar" kitabını okumaktaydım. Kitabın sayfaları arasında ilerlerken " yuh artık yani, bu kadar da olmaz " diye düşündüğümü hatırlıyorum. "Çok değil 10 yıl sonra" diyordu Toffler, "marketlere gitmenize, mağazalarda zaman harcamanıza gerek kalmayacak, bilgisayarınızdan ürün raflarına gireceksiniz ve istediğiniz ürünü evinize getireceksiniz." 
***
Ayşem Kalyoncu'nun sitesiyle ilgili açıklamasını okurken bir çarpıcı gerçekle karşılaştım: Ayşem'in bugün kurduğu site Alvin Toffler'in 1993 yılında yaptığı gelecek projeksiyonlarının çok ilerisinde bir sosyo-ekonomik gerçekliği ifade ediyordu. Ayşem Kalyoncu'nun dilinden anlatalım bu farkı: "Yeni açılmış büyük bir AVM gibi düşünün. İçerde nasıl mağaza sahipleri kendi dükkanlarını açıyor, sadece kira ödüyorsa AVM'ye, biz de aynı şeyi örnek aldık. Burada 5 üründen fazla ürün sergileyen kişilere dükkan açma teklif ediyoruz. Bunun karşılığında 1 yıllık veya 6 aylık çok cüzi bir rakam alıyoruz."
Bunun dışında sitenin ev kadınları için de çok geniş bir ticaret yapma alanı yarattığını öğreniyoruz. Aslında kadını müthiş özgürleştiren bir seçenek sunuyor bu sanal ticaret alemi. 
Keşke yerimiz müsait olsaydı da Ayşem Kalyoncu'nun sitesinin kadını nasıl özgürleştireceği üzerinde biraz durabilseydik. Umarım bir gün onu da yazarız; zira o mesele çok ama çok önemli bir memleket meselesi. 

Kaynak